slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 24.11.2008

Yazar : Bumin DOĞRUSÖZ

Ücretler bankaya yatırılmasında hukuk ve açık kapı

24.11.2008 | Bumin Doğrusöz | Yorum

Bundan yaklaşık iki ay önceki bir yazımızda, on veya daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin ücret ödemelerini bankalar aracılığı ile yapmalarına ilişkin bir zorunluluğun getirileceğini yazmıştık.

Nihayet 18 Kasım tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığı Ödenmesine Dair Yönetmelik" ile bu zorunluluk getirildi.

Getirildi ama, yasaya aykırı şekilde getirildi.

Çünkü bu zorunluluğu getirme yetkisi veren İş Kanunu (md.32/3), Basın İş Kanunu (md. 14)ve Deniz İş Kanunu (md.29/1) yetkiyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu devlet bakanlığına müştereken kullanılmak üzere vermiştir. Oysa Remi Gazete'de yönetmelik sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır, yani yetki bu bakanlık tarafından tek başına kullanılmıştır. Bu da yönetmeliği "yetki" açısından hukuka aykırı kılmıştır.

Her ne kadar Yönetmeliğin son maddesinde "Bu yönetmelik hükümlerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Maliye Bakanı ve Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakan birlikte yürütür" hükmüne yer verilmişse de, müşterek yürütmek ile yetkiyi müşterek kullanmak ayrı şeylerdir. En azından hukuk fakültesinde idare hukuku dersinde böyle öğrendik.

Neyse bu konu üzerinde fazla durmayacağım. Nasıl olsa, birileri yönetmeliğin iptali için dava açarsa, yargı bunu değerlendirecektir.

Biz şimdilik Yönetmeliği aktaralım. Yönetmeliğe göre,

 

İş Kanununa tabi işletmelerde

İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az 10 olması hâlinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Düzenlemede "Türkiye genelinde çalıştırılan işçi" sayısından söz edildiğinden, birden fazla işyeri veya şubesi olan işletmelerde bu sayı, her bir iş yeri itibariyle değil, bütün bunların toplamı olarak dikkate alınacaktır.

 

Basın iş kolunda 

5953 sayılı kanuna tabi olarak Türkiye genelinde en az 10 gazeteci çalıştıran işverenler, çalıştırdıkları gazetecilere o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.

Gazeteci çalıştıran işverenler, aynı zamanda 5953 sayılı Kanun hükümleri dışında kalan ve İş Kanununda "işçi" tanımına giren kimseleri çalıştırmaları hâlinde, çalıştırılan gazeteci sayısı ile işçi sayısı toplamının en az 10 olması durumunda, çalıştırdıkları gazeteci ve işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler. Bu nedenle basın kuruluşlarında on kişinin hesabında Basın İş Kanununa ve İş Kanununa tabi çalışanlar ayırımı yapılmayacaktır.

 

Deniz iş kolunda

Deniz iş kolunda ise Deniz İş Kanunu'na tabi olarak Türkiye genelinde en az 10 gemi adamı çalıştıran işverenler veya işveren vekilleri de, çalıştırdıkları gemi adamına, o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler. Yönetmelikle ayrıca, ücretlerin yatacağı banka hesap numaralarının da gemi adamları ile yapılacak hizmet sözleşmelerine yazılması zorunluluğu da getirilmiştir.

Bu Yönetmeliğe göre banka aracılığıyla ödeme yapması gereken işverenler, işyerlerinin bulunduğu yerde banka şubesi olmaması veya çalışanlara banka aracılığıyla ödeme yapılmasına olanak olmaması hâlinde ödemeleri, PTT şubeleri aracılığıyla yapabileceklerdir.

Banka veya PTT aracılığı ile yapılacak ödemelerde, ödemelerin niteliğinin hesabın açıklamasında belirtilmesi de zorunlu kılınmıştır.  

Bu zorunluluklar 1.1.2009'dan itibaren yürürlüğe girecektir. Aralık 2008 ücretleri de 1 Ocak veya sonrasında ödenmesi halinde, bu Yönetmeliğin getirdiği zorunluluklara tabi olacaktır.

Yönetmelikle ayrıca, işverenlere bu ödemeler için açılacak hesaplara ücretleri brüt olarak yatırma zorunluluğu getirme konusunda, söz konusu üç bakanlığa yine müşterek yetki verilmiştir. Ancak bu yetki henüz kullanılmamıştır.

Anonim şirketlerde buradaki on kişinin hesabına, ücretleri bordro ile ödenen yönetim kurulu üyeleri ile denetçi ücretlerinin katılmaması gerekir. Çünkü bu kişiler iş kanunlarına tabi olarak ve hizmet akdi ile çalışan kişiler değildirler. Ancak ileride yanlış yorumlar olmaması için, bu sıfattaki kişiler için ayrı bordro düzenlenmesi yerinde bir davranış olacaktır.

Borçlar Kanunu'na tabi olarak işçi çalıştıran iş sahiplerinin işçilere yapacakları ödemeleri bankadan yapma zorunluluğu ise söz konusu değildir. 

 

Açık kapı

Çalışanlara verilecek avansların ise banka kanalı ile verilmesi zorunluluğu söz konusu değildir. Çünkü iş hayatı ile ilgili kanunlar anılan bakanlıklara "istihkak" oluşturan, yani hak kazanılmış, hak edilmiş ücretleri bankadan yatırma zorunluluğu getirme yetkisi vermiş ve yönetmelikde zaten "her türlü istihkak" için çıkartılmıştır. İstihkak, hak edilmiş paradır. Avans ise hak edilmiş para değildir. İleride hak edilecek paraya mahsuben yapılan bir ödemedir. Zaten avansın istihkak niteliğinde olmaması sebebiyle Gelir Vergisi Kanunu'nun stopajı düzenleyen 94. maddesinde, istihkak sahiplerine yapılan ödemelerin yanı sıra parantez içi hükümle ayrıca "avanslar dahil" diye belirtilmiştir. İlgili bakanlıklara yetki verilirken avansların kapsam içine alınmaması ve bu nedenle de yönetmelikte "avanslar" için bu zorunluluğun getirilememiş olması, bu konudaki "açık kapı"dır.

Ya şimdi işverenler ücretleri ay başlarında avans olarak ödemeye kalkarlarsa.

Bu zorunluluğa uyulmazsa ne olur. Tam bir karmaşa. Ama gelecek yazımızda.

 

Bundan yaklaşık iki ay önceki bir yazımızda, on veya daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin ücret ödemelerini bankalar aracılığı ile yapmalarına iliş...

( KB)

Referans GazetesiTürk Ticaret Kanunu'nun 269'uncu maddesinde yer alan tanımlamaya göre "anonim şirket", bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş ol...

( KB)